11 Ekim 2010

NIGHT YUVA ARIYOR!









Uzun zamandır yokum biliyorum, hep annemin işleri yüzünden.. yine korkunç bir yoğunluk halinde, hatta ayağının tozuyla dün gece döndü yine türkiye'ye.. ama maceralara ara verdik diye bu duruma duyarsız kalamadık.. duyduk duymadık demeyin, güzeller güzeli night yuva arıyor!!!

Night'i gece otoyol kenarına terkedilmiş, patisinden yaralı, yağmurda ıslanmış, üşümüş ve çok korkmuş titrerken bulduk. Eğer durup almasak kemerburgaz yolundaki araba / kamyon çarpıp hergün ölen köpeklerden birisi olabilir sabaha bile çıkmayabilirdi. Ev...e getirdik bir gece misafirimiz oldu. Sabah veterinere götürdük yarasına pansuman yaptırdık, parazit ilaçlarını yaptırdık, yarası için antibiotik tedavisine başladığımız için henüz diğer aşıları yapılamadı, yıkandı, kenesi yoktu ama yinede kapmasın diye frontline yapıldı ve şimdi geçici bir süreliğine benim evimde misafir. Night 6-7 aylık dişi bir labrador fakat safkan değil. Büyük ihtimalle kemerburgazda yaşayan birisinin safkan labradorunun başka bir köpekten olan kırma yabrusu olduğu için Hasdal hayvan barınağı yakınlarına terk edilmiş. çok iyi huylu, sakin, otur gibi basit komutları anlayan, tuvalet terbiyesi olan, hiç bir yeri kemirmeyen bakması çok kolay çok şeker bir kız ve acil kalıcı bir yuva arıyor. . . ilgilenenler benimle temasa geçebilirler: Can Karaca cankaraca@gmail.com

24 Ağustos 2010

Yaşasın Tatil!












siz bu satırları okurken ben yine bu fotoğraftakilere benzer yerlerde olacağım :) bu sefer annemleri terk-i diyar edip anneannemlerle bodrum'un keyfini çıkarıyorum.. içimden bi' ses annemin beni çok özlediğini söylüyor ;) ama o da her anne gibi bağrına taş basıp :) bu sıcaklarda bodrum'da daha mutlu olacağımı bildiğinden gitmeme karşı çıkmadı..

köpişinizle tatil yaparken dikkat etmeniz gereken konuların başında asırı sıcaklar geliyor.. uzun süre güneşte kalmak ya da gölge bile olsa sıcakta havasız bi' yerde kalmak bizim için kabus olabiliyor.. bunlara aman dikkat! bi'de köpişiniz benim gibi yüzmeyi seviyorsa deniz sonrası özellikle pati aralarını ve tüm vücudu durulayıp havluyla kurulamak olası alerjik durumların önüne geçebiliyor.. son olarak da bol bol ve serin içme suyu.. vücut ısımızı dengelemek bizim için o kadar da kolay değil maalesef.. hepinize kocaman kocaman öpücükler!!!
bayram haftası buluşacağız anneciğim, sabret :))

20 Ağustos 2010

Mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?..


efendim üzerinize afiyet nefisss bir tatil geçirdim ben.. sabahları daha güneş yükselmeden en az yarım saat yüzdüğüm, bütün gün annemle babamın dibinde olabildiğim, eve tıkılmayıp bahçede sürekli oynadığım, bol balıklı enfes bi' tatil... bundan olacak ki şu aralar evde sürekli kendimi taşlara atıp duruyorum.. anneeee, izin ver de anneannemle de tatile gideyim!!!

4 Ağustos 2010

Kilyos.. Yeniden..


Biz geçtiğimiz hafta 3 günlük bir Kilyos kaçamağı yaptık.. Bu sefer annem hazırlıklıydı, bütün gün denizden çıkmayacağım kesin olduğu için mide ilacını ve ağrı kesiciyi attı çantama.. Bu arada köpişlerin kullanabileceği tek ağrı kesici Buscopan'mış, aklınızda olsun.. Neyse, annem hazırlıklı olduğu için ben bu sefer hasta olmadım :) Ama mest olduğumu söylememe gerek yok herhalde..

27 Temmuz 2010

yorumsuz...

Annem her sabah bu manzaraya ne kadar katlanacak bilmiyoruz :))

22 Temmuz 2010

Uçan Lokum!


Sonunda havuzla aramdaki buzları eritebildim.. yürüyerek giremediğim için bana hep biraz korkutucu geliyordu.. ama merdivenden çıkma meselesini çözünce her şey yoluna girdi.. önceleri sadece oyuncağımın peşinden atlarken sonraları annemle birlikte havuza dalarken buldum kendimi.. yavaş yavaş kafamı da suya sokmaya başladım, annem suyun altındayken kafamı daldırıp ona bakıyorum.. yakında ben de dalan labrişlerden olur muyum acaba?..

16 Temmuz 2010

Hayırlı Bir Vesile ile...

Annemlerin kanı bu damat adayına pek bi' ısındı.. oysa arni'yle benim tek ortak zevkimiz dilimiz sarkana kadar bi topun peşinden koşma isteimiz.. ne o yakışıklıymış! :)

6 Temmuz 2010

Doğum Günü 4 Temmuz!


Pazar günü canım babamın doğumgünüydü.. Pazar sabahı kutlamalardan önce ilk iş maaile yine sahile indik.. kulağımdaki iltihaplanma sebebiyle birkaç haftadır gelmiyorduk denize atlamayayım diye.. ama sahil gibisi var mı, her seferinde bende bir heyecan ki görmeyin.. oyun sonrası sabah esintisiyle çimlere attık kendimizi.. işte aile saadeti diye ben buna derim.. doğum günün kutlu olsun babacığım! iyi ki babamsın!

5 Temmuz 2010

da da da daaamm :)

ve işte karşınızda yeni tasmam -beni sokakta oğlum diye seven teyzelere itafen alınmıştır- ve frizbi sonrası bi karış dışarıda dilimle bendeniz.. herkese iyi haftalar :)

29 Haziran 2010

Küçük Arkadaşlarım ve Ben ve Deniz :))

Köpek sevgisiyle büyüyen çocuklara bayılıyorum! Ortaya çıkan tablonun güzelliğine bakın! Özellikle popişinde "sweet" yazan Zeynep'le bütün gün ayrılmadık :))

22 Haziran 2010

Deniz Sezonu :)

Efendiiimmm sonunda benim en sevdiğim yaz programı olan deniz programı sezonunu açtık!
Suyu ne kadar çok sevdiğimi siz de biliyorsunuz, deniz kokusu aldım mı beni tutmak ne mümkün.. O yüzden de Cumartesi bütün gün bir an olsun denizden çıkmadım.. Sahilde 4-5 köpiş hep birlikte kurtlarımızı döktük.. Burch Beach köpişler için ideal, çocuğu büyüğü hemen herkes köpiş seviyor.. Deniz gibisi var mı be :)


- Önce arabalara doluştuk.. Fotoğraftakiler Cherry ve Max..


- Snıf snıf.. o da nesi, yakınlarda bir yerde deniz var galiba!


- Deniz sonrası evde akşam üstü keyfi gibisi yok..

- Bütün gün oyun oynamaktan akşamında yorgun düştüm.. Biraz da hasta oldum :( Karnım ağırdı, annem veterinerimden fırça yedi, babam nöbetçi eczaneden ilaç aldı... Ama hiçbiri ertesi gün denize girme isteğimi azaltamadı.. Bizimkilerde çareyi Pazar sabahtan dönmekte buldu.. Ama ben durur muyum, bu sefer de kahvaltı ettiğimiz yerdeki yapay dereye girdim :) Anneciğim sen boşuna endişelenme, ben iflah olmam :))




21 Haziran 2010

Bayan Şoför :P

Ne zamandır ayrı kaldık, hadi atlayın sizi yeni maceralarıma götüreyim..

14 Nisan 2010

Sen Uyurken..

İtiraf etmeliyim ki ben bir dip köpişiyim, yani annem mutfakta bulaşık mı yıkıyor, tam ayağının dibine oturmam lazım, ya da kim duştaysa küvetle duvar arasında kalan yer benim, kimseye koklatmam! bu da o anlardan biri.. babamla koyun koyuna uyumuşuz koltukta.. "olmaz ki, böyle de yatılmaz ki.."


9 Nisan 2010

Ofiste ;)

Hafta içleri zamanımın çoğu işte burada geçiyor.. - Amma çalıştınız yahu, kimse top oynamak istemiyor mu?

Babam nerede ben orada..

Bahar geldi mi tüm oyuncaklar dışarı taşındı..


Babamı çağırayım da artık eve gidelim.. Herkese iyi hafta sonları :)



5 Nisan 2010

Biometrik :)

Anneee lütfen gittiğin yerlere beni de götür artık, bak vize için fotoğrafımı da çektirdim!

25 Mart 2010

Ve melankoli..


Her gün neşeyle dolu olunmuyor hayatta.. annemin tadı kaçmışken, patimden üzgün gözlerimle ona eşlik etmekten fazlası gelmiyor maalesef..

24 Mart 2010

Kedi Sütü İç!


Yoksa ben içerim :) anne hem sen nereden biliyorsun ki sütü kediler için bıraktıklarını, belki de benim için bırakmışlardır :)

17 Mart 2010

Muffin!







Annem kendini kek pasta çörek işine verdi beri ben kendime hakim olamaz oldum... allahım yine o koku, işin içine vanilya girdi mi ben bildiğin çıldırıyorum :)

7 Mart 2010

İlk Kar!

Ve beklenen an geldi ve karla ilk buluşmamız gerçekleşti.. açıkçası ilk başta biraz ürktüm, tabi bunda annemin garip coşkusunun da payı büyüktü. :)
önce her zamanki keşfetmede en çok kullandığım tatma duyumu devreye soktum..
-anne bu yazın yediğimiz dondurmaya çok benziyoorr!!


..sonra baktım o kadar da tatlı bir şey değil, çok da önemsemeden günlük top oyunumuza geri dönelim dedim.. ama topum sekmediği için oyunun tadı kaçınca yeniden anlamaya çalıştım..

..en sonunda da doğayla savaşmama kararı alıp, anneme bu kış pozunu verdim. karı beklediği kadar sevmemiş olmamın onda yarattığı hayal kırıklığını unutturmak için ufak bir rüşvet.. ne yapalım anneciğim ben yağmuru kardan daha çok seviyorum! :)


5 Mart 2010

Helloo!!!


Kaç zamandır annem iş gezilerinden, çalkantılı hayatından :), işle ilgili vermek bilemediği noktasal kararın bünyesinde yarattığı çirkin ve ağır ruh halinden kurtulup da bana 2 dakika zaman ayırmadı.. zaman ayırmadı derken, biz yine bi' dolu vakit geçirdik tabi ki, bi' sürü anı biriktirdik.. hepsini paylaşacağım.. iyiden iyiye yükseldim artık annemin öncelikler listesinde, şampiyon belli ikinci kim? :)
Not: Fotoğrafta annemin fotoğraf makinasında sıkılmış bendeniz... bırak şunu elinden diye ipini çekiştiriyorum..

18 Ocak 2010

Hayvan Ambulansı

Aşağıdaki yazıyı Gofrett'in sayfasından aynen aldım, çok sevindirici bi' haber.. Türkiye'de maalesef hayvanlar için yapılan şeyler çoğu zaman fuzuli adlediliyor...

Hepimiz hergun trafige cikiyoruz ve bazen araba carpmis can cekisen veya yol kenarinda hareket edemeyip yardim bekleyen hayvanlara rastlayabiliyoruz.Bircok kisi umursizca basina kalmasin, masraf cikarmasin, sorumluluk olmasin diye gecip gidiyor :( bazilarimiz ise kimi arayacagimizi nasil yardim edecegimizi bilmiyoruz. Zavalli deyip gidiyoruz.Simdi artik bir HAYVAN AMBULANSI var!Yapmaniz gereken "153" numarasini arayip "beyaz masayi" tuslamak. Oradan size ambulans yonlendiriyorlar.Dolayisi ile koordinatinizi cok net vermeniz gerekiyor. Ambulans gelinceye kadar bekleyebilirseniz cok iyi olur...Yol tarif etmek gerekebiliyor.Ambulans gonulluler tarafindan kullaniliyor ve veteriner ile birlikte techizatli olarak donatilmis. Yerinde mudahale yapabiliyorlarmis.Bu numarayi telefonlariniza kaydedin ve lutfen (umarim gerekmez) yarali, sakatlanmis, carpilmis hayvan gordugunuzde arayip yardim isteyin.Herkese sevgiler.Web sitesini inceleyin, cok guzel hikayeler okuyacaksiniz.

17 Ocak 2010

Tatsız..

Geçen hafta Perşembe günü, yani yaşgünümün hemen ertesinde, annemle sabah yürüyüşüne çıkarken farkettik ki regl olmuşum.. önceki şaşkınlık ve akabindeki heyecan, annemin sonuçsuz kalan beni pedleme girişimi ile kısa sürede yerini çaresizliğe bıraktı..

aynı gün babam zaten evimizin dibinde olan veterinerime uğrayınca bunun periyodik bir kanama olmadığını anlamışlar.. kanamanın sebebi rahmin dış yüzeyindeki bir iltihaplanmaymış ve dişi köpişlerde hormonal değişikliklere bağlı olarak sık gözükürmüş.. keyfimiz kaçtı tabi..

10 günlük bi' antibiyotik tedavisine başladık.. veterinerime aşık olan ben binbir numarayla bile içeri girmez oldum... antibiyotik iğneleri canımı çok yakıyor, o kadar ağlıyorum ki annem yanımda duramıyor bile.. 4'ü bitti, 6'sı kaldı... ama asıl içimizi sıkan sonrası.. ya iyileşmezsem? iyileşsem bile tekrarlama ihtimali varmış.. annemle biz bu iğnelerle daha fazla uğraşmak istemiyoruz ama diğer yandan kısırlaştırma kararı da çok büyük bir karar.. hem obezite yolunu da net bir şekilde açıyor.. gerçi bu hastalık olmasaydı da bu konuda ne yapacağımızı bilmiyorduk ama şimdi iyice zor oldu...

karamsar olmamaya çalışıyoruz, belki de geçecek ve bi' daha tekrarlamayacak.. inşallah öyle olacak hatta, hep iyiyi düşünmeli.. ama dedim ya, tadımız kaçtı bi' kere...

14 Ocak 2010

Renk Uyumu :)

Bu sabah top oynamak için burayı seçtim kendime.. kaygan yerlere bayılıyorum, annemin de yüreği ağzına geliyor her patinajımda :) ama en önemlisi renk uyumuna dikkat ;) Annemin gözü de hemen yandaki bu vitrine kaydı, sonra beni bırakıp vitrini fotoğraflamaya koyuldu.. neymiş, çok güzel gözüküyormuş! zaten bi' gün giyinme odasına geçip ayakkabıların mı ben mi diyeceğim :)
Ama bunu ikimiz de çok beğendik, yaramazlık yapma isteği uyandırdı bizim içimizde!
Moda blogu gibi oldu ama bu seferlik böyle olsun.. ne yapalım, her zaman annemi zaptedemiyorum :)


13 Ocak 2010

İyi ki Doğdummmm!


Bugün benim doğum günüm! Dünyaya gözlerimi açalı tam 1 sene, el kadarken bizimkilerle tanışalı 11 ay olmuş.. Annem tek eliyle karnına bastırarak taşıyordu beni, şimdi ayaklarımı yerden kesemiyor bile! Koccaman kız oldum! Çok uzuuunn yıllar hiç ayrılmamak dileğiyle! Her sabah evden çıkmadan içine çeke çek öp beni anneciğim!

12 Ocak 2010

Sabah Sporu












Bizimkiler beni hayatlarına sokalı beri, bir başka güzel şeyi -sporu- hayatlarından çıkarmış oldular.. babam daha esnek çalışma saatleri sebebiyle evde spor yapma fırsatı bulabiliyor ama annem kulaklarının az duyuyor olduğunu ümit ettiğimiz alt komşumuzu daha fazla kızdırmamak için 8'den sonra koşu bandından uzak duruyor.
Sabahları kalkıp 6'da soluğu spor salonunda alan, çoğu zaman müzik ve tv'ler açılmadan önce koşmaya başlayan annem için bu biraz üzücü olsa da hepimiz sabahları babamın ne kadar zor uyandığını biliyoruz..
Ne demiştik, yeni yıl kararlarımızdan biri de hiçbir şey için kendimizi üzmemek! biz de çareyi annemle erkenden kalkıp uzun bi' yürüyüş sonrası kendimizin icat ettiği koşarak futbol oyununu oynamakta bulduk.. böylece hep çok eğleniyoruz, hem enerjimizi atıyoruz, hem de her ikimiz de topa vurma kabiliyetimizi geliştiriyoruz! yaşasın spor! :)

Yaşasın Gün Işığı :)


Bu haftaya Style Tuğçe ve Ully-Style Tricks'ten gelen gün ışığı ödülleriyle harika bir giriş yaptım, bol yağmurlu geçeceği rivayet edilen doğum günü haftamda ilaç gibi geldi! Her zaman olduğu gibi gün ışığı bizi bi' kez daha sebepsiz keyiflendirdi :)

Sonra oturduk annemle neşemizi paylaşmak istediklerimizi seçmeye koyulduk, çok da zorlandık ama keyfimizi kaçırmadık :) İşte bizim 12 kişilik alfabetik listemiz:




8 Ocak 2010

Goldie

Bu aralar goldie'siz hiçbir şey yapmaz oldum. ben nereye, o oraya.. uyku vakti olunca da hop yatağa gidiyoruz yine birlikte.. bazen annem uyandığında burnunun dibinde bulabiliyor hatta onu! :) sevildiğini bil anneciğim, goldie'yi herkesle paylaşmam... :)














Related Posts with Thumbnails