19 Ekim 2009

Kilyos












Bütün bi' yaz Cherry'lerle Kilyos planı yapmaya çalıştı bizimkiler, ama bi' türlü uyduramadılar.. sonunda gidebildiğimizde de yağmur ve fırtınayla karşıladı Kilyos bizi.. İstanbul'da şöyle gönlümüzce denize girilemeyecek bi' yer olması çok üzücü.. bi' de insanların köpiş sevmemelerine maaile anlam veremiyoruz, hatta babam sinirleniyor, annem onu sakinleştirmeye çalışıyor.. tasmamla yürürken bile öfleyip pöflüyorlar yanlarından geçerken.. Cherry desen dünyanın en uslu köpişi, gel gel, git git.. ben de herkes beni sevecek zannediyorum, kuyruğumu sallıyorum karşıdan gelen biri olduğunda.. geçen gün caddede yürürken yine kuyruğum başıma bela açtı, neymiş kuyruğum değmiş kadının birine, kadın da fırçalamaış babamı, babam da dayanamamış, benim köpeğim sizden daha temiz demiş.. ayıp mı, değil be blog, nedir yani kuyruğumu salladım da ona değidi..

Neyse, -fazla dağılmadan- az da olsa yüzebildik, akşamüstü hava tekrar açtı.. evde biraz dinlenip akşam mangala gittik.. max da geldi, max benden de yaramaz bi köpiş, onun yanında uslu kaldım valla.. öyle yoruldum ki masadan bi' şey isteyemedim bile..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails