9 Ekim 2009

Uyku Halleri




İlk gece nasıl mışıl mışıl uyuduğumu anlatmıştım.. sonraki geceler aynı şekilde olmadı maalesef.. kutumda kendimi çok yalnız hissettim.. annem her türlü numarayı yaptıysa da yine benim inadım baskın çıktı.. artık bütün banyoda serbestim.. tabi bütün yerler önce naylonla, sonra da gazete kağıtlarıyla döşendi. bi' köşeye üşümeyeyim diye kat kat havlular, üstüne örtüm ve artık sayamayacağım kadar çok oyuncağım yerleşti... kapı açık, ama içinde uyumayı reddettiğim kutu şansa bak ki tam kapının girişine göre oldu.. dışarı çıkış yasak.. ama olsun, koccaman bi' yer burası, hem uyurken bizimkilerin nefesini duyabiliyorum.. onlar da beni.. geceleri uyanıp çişimi kakamı yaptığımda hemmen annem kalkıp temizliyor.. bi' kere bile kızmadı bana, her kalktığında da sevip öpüyor beni.. ama yine de en rahatı annemin yanında bu koltukta uyumak.. tabi sadece annem beni çıkartırsa..

7 Fark



Annemin küçükken en sevdiği oyuncağı bu köpekmiş.. bu fotoğrafta ondan pek de farkım yok..

Nereden Nereye?




İnsanlar maymundan mı bilmem ama benim maymundan geldiğim kesin :)

İlk Ayrılık.. ve İlk Kavuşma..




16 Şubat 2009.. bugün ilk kez annemden ayrıldım.. beni bırakıp işe gitti.. oysa dün harika bi' gün geçirdik.. annem beni kucağından indirmiyor.. alıştırma diyorlar, büyüyünce devirecek seni diyorlar ama o dinlemiyor.. ben de bayılıyorum zaten annemin sıcacık kucağına..

bugün işten 5 kere aradı evi, yok yemeğimi yemiş miyim, yok kakam hala yumuşak mıymış.. belli ki çekeceğimiz var.. akşam eve geldiğinde de yüz vermeyince bozuluyor zaten.. ama ben kutumdan çıkar çıkmaz evi keşfe çıkıyorum.. bugün mutfakta çöp kutusunda kardeşimi görünce çok heyecanlandım, kardeşlerim geldi sandım, havladım, patilerimle kazdım ama nafile.. ikimiz de ne yaptıysak birbirimize ulaşamadık.. :( sonra aynı şey giyinme odasında oldu.. kafamı kaldırınca kardeşimin arkasında annemi gördüm, ona da heyecanlandım.. tam bana doğru eğilince arkamdan bi' el beni kavrayıp kaldırdı.. bi baktım, o da annem.. bak bu ayna, o gördüğün de sensin dedi beni aynaya yaklaştırıp.. tam anlamış değilim, bu işler biraz karışık..

günün en güzel kısmı da yine kucak oldu.. annemin yarın doğum günüymüş.. ona resimdeki bu ayıcık hediye gelmiş.. bu da 2. oyuncağım oldu.. hem boyu boyuma.. annem artık daha mutlu baktığımı düşünüyor, sizce de haklı değil mi?..

İlk Gece..


Evdeki ilk gecemde harika bi' uyku çektim.. beni aldıkları kişiler ve daha eve girmeden uğradığımız veteriner de dahil olmak üzere herkes ilk gece ağlayabileceğimi söyleyerek, annemlere bütün gece ağlasam da beni kutumdan çıkarmamalarını tembihlemişti.. bi' de hep kardeşlerimle uyuduğum için kutuya sıcak su torbası koyabilirsiniz dedi veteriner.. annemin içi acıdı biraz.. kutuya kalp oyuncağımı koydu.. ben de ona sarılıp mışıl mışıl uyudum..

7 Ekim 2009

Home Sweet Home :)

Dönüş yolculuğu fena geçmedi, araba yolculuğu taa o zamandan beri bayıldığım bir şey, bir tek durduğumuz zamanlarda çok ağladım.. en çok da feribotta.. yol boyu minnacık bi' kutunun içinde annemin kucağındaydım, o fotoğraflar annemin telefonunda ama nedense beceremedi bir türlü bilgisayara aktarmayı.. feribotta annem arabadan inince öyle çok ağladım ki babam panik olup annemi aradı.. gelince de susmadım ama tabi, daha annem olduğunu anlamamıştım çünkü..

araba tekrar hareket edince keyfim yine yerine geldi.. yolda koçtaşta durup evim olacak koca bi karton kutu aldılar.. o sırada arabada yalnız kaldım.. zaten 5-10 dakika içinde döndüler ve yarım saat içinde de sıcacık yuvamıza vardık.. ne kadar minnoş olduğumu ve annemin bana içinde yaşamayı ilk günden reddettiğim evimi hazırlayışını görebileceğiniz video ekte.. gerçi o kadar küçük ve siyahım ki çoğu yerde gözükmüyorum :)

P.S.: Evdeki tüm halılar ertesi gün kalktı :( annem 8 ay sonra bugün yeniden serdirecekmiş, ikimiz de neler olacağını merakla bekliyoruz.. :))

6 Ekim 2009

İlk Temas :)


14 şubat 2009.. o gece annem hiç uyumamış.. çiftlikten ayrıldıktan sonra veterineri aramış hemen, "almayın" demiş veteriner, "15 gün daha bekleyin..".. ama aç kaldığımızı düşünmüş, çok soğuk olduğunu -babam bi' türlü inandıramıyor büyük büyük dedelerimin buzlu sularda nasıl ağları çektiğini- düşünmüş.. ertesi sabah "almayalım" demiş, "hem temizdi, çok etraf, 15 gün daha bekleyelim."


dönüş yolunda çiftliğe uğrayıp alacakları yavruyu seçmeye ve ayırmaya karar vermişler.. çiftliğe geldiklerinde manzara biraz farklıymış.. e baskının hali başka oluyor tabi, etrafta hiçbir kaka olmayışından nasıl şüphelenmedilerse :) bu sefer annemin de kafası karışmış.. sütten de kesilmişler madem, biz daha iyi mamayla, daha iyi şartlarda bakarız diye düşünmüş.. bunun üstüne biz aynı dörtlü çıktık yine kafesten :) ve ben yine köşeme çekildim.. ama annem hooop aldı beni kucağına.. sıcacıktı, hemen uykuya daldım.. sürekli uyudum zaten.. annem beni havaya kaldırıp burnuma bi' öpücük kondurdu.. galiba yeni aileme kavuştum.. annemin en güzel sevgililer günü hediyesiymişim, öyle diyor! :)

İlk Görüşte Aşk..


13 Şubat 2009... annemler yola çıkıyor.. bursa'da ilk durakları ikea.. alınanlar, 1 adet su kabı, 1 adet kalp şeklinde oyuncak, 1 adet patili battaniye ve 1 adet kemik desenli amerikan servisi :) sonra ellerindeki listeyi teker teker aramaya başlıyorlar, aldıkları cevaplar pek cazip değil.. en son aradıkları yerden aldıkları cevap yüzlerini güldürüyor, yeni doğurmuş bi' labrador var, hemmennn yol değiştiriliyor...


o sırada benim karnım çok aç, sütten yeni kesilmişim.. mama dersen kardeşlerle savaştan arda ne kalırsa.. birden herkes havlamaya başlıyor, ben çok korkuyorum.. sonra bize yemeğimizi veren adamı görünce keyfim yerine geliyor.. yanındaki 2 kişiyi görmüyorum bile.. sonra o beni 3 kardeşimle birlikte kucakladığı gibi kafesten çıkarıyor, hepimiz ağlıyoruz tabi.. korkmak değil de, ne bilim ne olsa ağlıyoruz zaten, tek bildiğimiz o.. evin içinde yerlere gazete seriliyor, "ayakkabılarımızla basıyoruz ya, mikrop kapmasınlar" diye açıklıyor adam.. sonra gidip mama getiriyor, "sütten kestik, kuru mamayı ıslatıp veriyoruz" diyor.. ufacık tabaktaki mamayı yere koyuyor, bana pek bi' şey kalmıyor yine.. "1 aylıklar bugün tam, alabilirsiniz isterseniz." diyor.. adam yine içeri gidince "alalım" diyor babam, annemin içi elvermiyor, "çok küçükler daha, ayrılmaz ki anneden.." diyor.. bense korkuyorum, niye ayırdılar ki gerçekten beni annemden.. en iyisi bi' köşeye geçip sessizce beklemek diye düşünüyorum.. sonra gidiyorlar, annemin altına geçip yatıyorum..

Kader Ağlarını Örüyor :)


herkese merhaba.. aslında bu geç kalmış bi' merhaba.. an itibariyle neredeyse 9 aylığım.. ama anlatmaya ilk baştan başlayacağım.. hem beni daha yakından tanıyın, hem de en lokum hallerimi kaçırmayın diye..


her şey babamın annemi köpiş almaya ikna etmesiyle başadı.. aslında annem köpişlere bayılır, sokak köpişlerine, ev köpişlerine, barınak köpişlerine.. ama inadının arkasında üzücü bi' hikaye var.. ilk köpişini kaybettiğinde o kadar üzülmüş ki bi' daha aynı şeyleri yaşamak istememiş.. yani aslında hiç tanımadığım bir ağabeyim varmış.. ve bu annemle aramızdaki benzerliklerden sadece biri.. neyse, tatsız konuları hızlıca geçersek, babamın ısrarı, ofisi bahçeli bir yere taşıması ve annemin barınaklarla giderilemez hale gelen köpiş özlemi birleşince bizimkiler ciddi ciddi arayışa girmişler.. tüm bu arayışlarda bilmedikleri şey ise aynı günlerde benim bursa'da gözlerimi dünyaya açmış olduğum..


annemle babam, hangi cins olacak, barınaktan mı alsak -ki bu konuda babamın sahiplenmeyen her köpiş barınağa düşmeye mahkumdur yaklaşımı annemi ikna etmiş-, dişi mi erkek mi tartışmalarını bi' kenara bırakabildiklerinde heyecan da iyice büyümüş.. her ziyarette annemin büyüyen iştahı (!) bazı kötü niyetli insanların bu işi ticarete dökmüş olması sebebiyle -aynı yavrular için farklı fiyatlar, farklı uydurma secereler falan- bi' türlü giderilemez olmuş.. derken bi' gün babam "en güzel çiftlikler bursa'da" diyivermiş, büyük teyzelerimin ve babaannemin de bursada yaşıyor olmasını da fırsat bilip düşmüşler yola.. iyi ki de düşmüşler...
Related Posts with Thumbnails