16 Ekim 2009

Karınca Kararınca








Bu aralar inanılmaz bi' hızla büyüyorum, neredeyse 6 aylığım bu fotoğraflarda.. mekan kadife, keşke devretmeseydi babam, bahçesini çok seviyordum ben.. başka neyi seviyorum biliyor musunuz, ağzımdakii karıncayı.. bütün av güdülerimi ortaya çıkartıyor, bi' başka oynuyorum onunla.. son resimde karınca çıkardığı gürültü sebebiyle cezalandırıldı ve arabaya kilitlendi.. son resimde ben de onun yasını tutuyorum..



























Piknik





Hafta sonu annemin canı Serralarla Polonezköy'e mangala gittik... mis gibi et kokuları ve top oynayan çocukların bende yarattıkları tahrikler sebebiyle bağlı kaldım.. ama yine de keyfim yerindeydi.. nasıl olmasın, serin hava, çimen ve annemin iş birliğiyle babamdan gizli yediğim köfteler mest etti beni.. bi' de annemin beni deneysel amaçlı hamağa koyması olmasaydı.. kolum bacağım deliklerden çıkınca bi' de utanmadan güldü hain anne!

Süper Model:)











Bugünkü eğitime gelirken Ahmet fotoğraf makinasıyla geldi, işte sonuçlar :)

15 Ekim 2009

İlüzyon :)


Çok sevimli bi' köpiş olduğumu sananlara duyurulur: Bu fotoğraf iğne gibi süt dişlerimle annemin ellerini kemirmeye çalışırken çekilmiştir. Annem bi' yandan kendini korumaya çalışırken, bi' yandan da irem'i korkutmamak için oyun oynuyoruz gibi davranmaya çalışmaktadır.. eee, kimse hayat çok kolay olacak demedi :)

Nakavt







İrem ve havuz beni epey yordu.. Bu arada hiç farketmiyorsunuz, ne çok büyüdüm :)

Ürkek Temas..

Burada da yine bi' kovalamacaya şahit oluyorsunuz.. ama bu seferki başka, ben ağzımdaki kemiği kaçırmaya çalışırken irem de beni sevmenin peşinde.. ve ilk ürkek temas.. sizce de çok tatlı değil mi? :)

Kovalamaca

Kuzenim İrem'le ilk tanışmamız.. onunla tanışmak için aşılarımın tamamlanmasını bekledik.. o hep beni soruyormuş annesine, ne zaman bitecek lokum'un aşıları diye.. birbirimizi hemen sevdik.. şahane oyunlar oynadık, bi' o beni kovaladı, bi' ben onu.. günün sonunda epey yorgun düştüm.. giderken çok ağladı irem.. annem klordan kanlanmış gözlerimi gösterip evimde uyumam gerektiğini söyleyince anca ikna oldu :)

Dudak Tiryakisi..















Labradorlarda, hatta genel olarak retriever familyasındaki tüm köpişlerde ağız obsesyonu sık görülen bi' durummuş.. tamam bazen bu alışkanlığın sayesinde utanç verici bazı pozlar vermiş olabilirim.. ama bu daha bi' şey değil.. gördüğüm her şeyi kemirmek istiyorum beennn!!

Sınırda..












Dedim ya, Milu beni kendi alanına pek yaklaştırmadı.. her teşebbüsüm kovalanmayla sonuçlandı.. fotoğraflardaki şezlongu bi' türlü geçemeyince annem çareyi benim yanıma gelmekte buldu :)

Milu












Milu babamın çok sevdiği arkadaşları Mehmet ve onun tatlı eşi Nazlı'nın köpeği.. Milu benim kadar şanslı bi' köpek değil, hayatının bi' kısmını sokaklarda geçirmiş.. o dönemde neler yaşadığını çok bilmiyoruz, ama bu onu biraz hırçın bi' köpiş yapmış.. aslında o da tüm köpişler gibi sadece sevgi istiyor..

ilk başlarda beni çok sıcak karşıladığını söyleyemem.. annemin ekseninde -evet, fiziksel olarak annemin ekseninde- gerçekleşen bi'kovalamacayla oldu ilk tanışmamız.. annemin yüreği ağzına geldi.. ama sonra yavaş yavaş alıştı bana.. tabi onun alanına fazla yaklaşmamam şartıyla.. biraz tedirgin bi' gün oldu.. ama yeni bi' arkadaş daha edinmiş oldum..

Zeyno'nun Objektifinden...








Bunlar da benim ilk profesyonel modellik tecrübem.. zeyno'ya teşekkürü borç bilirim:)

14 Ekim 2009

İlk Yaz..







Havaların ısınmasıyla birlikte çayır çimen programlarımız başlamış bulunmakta.. hafta sonu zeyno'cuum bizi şile'deki evlerinde ağırladı.. ilk etapta annem biraz tedirgin olduysa da -ilk konaklamalı misafirliğimizde akla gelen ilk mevzu henüz çözülmemiş çiş problemim oldu- harika bi' hafta sonu geçirdik.. annemin yüzünü kara çıkartmadım, yavaş yavaş rayına oturacak mı bu iş ne?..
çimlerde koştuk, top oynadık, güneşte mayıştıkça mayıştık.. komşulardan birinin evine girene kadar tasmasız bi' şekilde dolaştım.. çok güzeldi, çoookk..

Cadde Kızı :)



Bugün sokaklarda ilk günüm.. pozitif eğitim ve benim oburluğum sağolsun, gözümü bizimkilerin gözünden ayırmadım.. hatta bi' kadın anneme "ne kadar düşkün size çocuk gibi gözünüzün içine bakıyor yürürken" dedi :)) annem sesini çıkarmadı, ama sırrımız almanya'dan taşıdığı ödül
mamalarıyla birlikte mideme indi.. hayır bi' daha çıkmamak üzere değil maalesef ;)

Bir Tatlı Huzur



Günün sonunda epey yorgun düştüm.. toprağa ilk kez değen patilerim ve ben uykuya dalmadan az önce :)

Cherry'nin Babası








İtiraf edeyim ben Cherry'den ziyade babasıyla ilgilendim :) kendisiyle göz göze, diz dize büyük bi' aşk yaşadık.. ama sonra Cherry gelip onu elimden aldı.. aşkımız kısa sürdü :)






























Cherry


Fotoğraf Cherry ile ilk tanıştığımız güne ait.. maalesef çok fotoğrafımız yok o günden, çünkü ben genelde popoma motor takılmış gibi koşarak geçiyordum yanından.. galiba biraz çekindim.. erkeklik başkasında kalabilir :)

Özgürlük..


Fotoğraflarda ilk kez arabada serbest kaldığım günü görüyorsunuz.. yolculuğa yine kafesimde başladım, ama hava güzel, istanbul'un trafiği de bol olunca annem kafesimin kapağını açtı, ben de hop kucağına atladım.. rüzgarlı havada başını dışarı sarkıtmak gibisi var mı? :)

13 Ekim 2009

Mini Mini Birler, Çalışkan İkiler :)

Daha önce size Star Dogs'tan, eğitmenim Ahmet'ten ve onun beni haftalık ziyaretlerle eğiteceğinden bahsetmiştim.. birkaç dersi geride bıraktık bile.. efendime söyleyeyim, annemin elindeki sihirli alet clicker, ben ne zaman istediği bir şeyi yapsam bi' ses çıkartıyor, ve ne zaman ses çıkarsa arkasından leziz bi'ödülü kapıyorum.. Ahmet her ders sonrası bize ödevler yazıyor, biz de tüm hafta onları çalışıyoruz..

ahmet bana yeni şeyler öğrettikçe bizimkiler gururlanıyor, geçen gün yine biz çalışırken bi'baktım, annemle babam birbirlerine bakıp duygulanmışlar.. tam buldumcuk oldular.. ama ben de çok iyi bi' öğrenciyim.. tamam arada dikkatim dağılıyor olabilir, ama daha 2 aylığım, insaf yahu :)

Çiş mevzusu..


Aslında bu epey önemli bi' konu.. ayıptır söylemesi, siz henüz göremeseniz de 9 aylık koca bi' kız olmama rağmen bu durum -tamam büyük ölçüde çözüldü ama- tam çözülmüş değil.. tabi ki evdeki çiş pedleri çoktan kalktı ve nereye gitsek pedimizi yanımızda taşıdığımız günler geçti.. ama yine de arada ufak kazalar -büyük kazaları neyseki uzuuun zaman önce çözdük:)- oluyor..
ama ben çiş pedli günlerimi anlatacağım, tuvalet eğitiminde bu pedler gerçekten can kurtarıcı..
gerçi 15 dakikada bi' çiş yaptığım zamanlarda ped dayanmıyordu bana, annemle çok sefer küstük.. ama arkadaş pet'in evlere servis hizmeti her zaman yardımımıza koştu..
pedin olduğu yerde koşa koşa pede gidilir.. sonra da ilk fotoğraftaki gibi annenin pedi değiştirmesi beklenilir.. olmadığı yerde mi? çok fazla düşünmeye gerek yok, bırak gitsin :)

E.T. :)



Küçükken gözlerim böyle mavi çıkıyordu fotoğraflarda, o zaman simsiyahtı gözlerim de benim gibi.. renkleri kaverengiye döndükçe benim uzaylı fotoğraflarım da bittii..
Related Posts with Thumbnails